2020 yılının Denizli yılı olması nedeniyle birçok kurum nasıl gündeme gelebileceğini, medyada nasıl ve ne şekilde yer alabileceğini düşünmeye başladı.

2020 yılı, yüzyıllar içinde bir kez oluşabilecek sayısal bir dizilim oluşturmuş, bütün Denizli halkının yüzünde bir tebessüm oluşturmuştur.

Buraya kadar hiçbir sorun yok. Ancak bu sayısal dizilimi kutlamak, bu sayede Denizli’nin adını gündemde tutmak ve farkındalık oluşturmak için kastını aşan eylem ve etkinlikler ortaya çıkmaktadır.

Denizli İl Milli eğitim Müdürlüğü de bu kapsamda 20.02.2020 tarihinde saat 20.20’de ev ziyaretleri yapılmasını istemiş ve bu ziyaretlerin iki fotoğraf ile belgelenerek Müdürlüğe ulaştırılması emredilmiş!

Bu tür etkinlikler gönüllülük esasına bağlıdır. Hiçbir öğretmen bu etkinlikler için zorlanamaz. Resmi yazıyla, akşamın geç saatinde veli ziyaretine gönderilemez. Yani bu etkinliği yapınca ne olacak, ne değişecek? Eğitim öğretimin hangi aşamasındaki kalite artacak?

Veli ziyareti bir rehberlik etkinliğidir. Eğitim tamamlayıcı bir adımıdır. Buna öğretmen kendisi karar verir. İsterse veliyi okula çağırır, gerek duyarsa öğrenciyi ev ortamında ziyaret eder. Gönüllü gitmek isteyen varsa gidebilir elbette. Bunun dışında kimse bir öğretmeni zorlayamaz. Bir de fotoğraf şartı konulmuş. İşin reklam boyutu da ayrı bir problem.

Duyuyoruz ki, bazı okul müdürleri de kraldan çok kralcı davranarak, “ziyarete gitmeyen öğretmene soruşturma açılacağını” söylemiş. Eğitim-iş üyeleri kendi istekleri dışında bu ziyaretlere katılmayacaktır. O müdürler bunun için bir soruşturma açsın da görelim. Mevzuattan habersiz, iletişim kültüründen yoksun, üstlerine minnet borçlu o kişiler okul müdürlüğü filan yapamaz. İşgüzarlığa gerek yok. Oturdukları koltuklar başlarına yıkılır. Herkes haddini bilsin!!!

İnsanların evlerinde ailesi ve çocuklarıyla geçirecekleri zamanı, kendi hedefleriniz için kullanamazsınız. Öğretmenlerin emeği ve özverisi üzerinden kimse reklam yapıp kendi koltuklarının devamlılığı için çalışmasın.